Sanıkların, kendilerini komiser olarak tanıtarak yurt dışından araç girişi yapan çeteyi çökertmek için para istedikleri ve katılanın banka hesabına toplam 5.000 TL para gönderdiği, sanık tarafından parayı çekildiği ve diğer sanıklar arasında paylaştırıldığı, sanıkların bu suretle hileli hareketlerle aldattıkları katılandan haksız menfaat temin ettikleri anlaşılmıştır. Dolandırıcılık suçu oluştuğuna karar verilmiştir. TCK'nın 157/1, 62/1, 52/2-4, 53. ve 63. maddeleri uyarınca, sanıkların 2'şer yıl 6'şar ay hapis ve 5.000'er TL adli para cezasına mahkum edilmiştir. Ancak, TCK'nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan\" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiştir. Bu nedenle hüküm fıkrasında yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi gereklidir.