Mahkeme, suçlaması görevi kötüye kullanmak olan sanıklar hakkında yapılan duruşmada beraat kararı verdi. Ancak sanık beyanının alındığı celse dosyada en son bildirdiği adresi yerine doğrudan MERNİS adresine tebliğ edildiği için tebligatın usulsüz olduğu tespit edilerek müştekinin yargılama aşamasındaki katılma talebi hakkında karar verilmedi. Mahkeme, sanıklara yüklenen suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı olan 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirledi. Zamanaşımını kesen son işlem olan 08/05/2012 tarihli sorgu ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, başka bir sebebin de olmadığı görüldüğünden hükümler bozuldu ve sanıklar hakkında açılan kamu davaları düşürüldü.
Kanun Maddeleri: \n- 7201 sayılı Yasanın 10. maddesi: Beyanın alındığı celse dosyada bildirilen adrese tebligat yapılması gerektiğini belirtir.\n- 7201 sayılı Yasanın 21. maddesi: Tebligatın MERNİS adresine doğrudan yapılması durumunda usulsüzlük oluşur ve bu şekilde yapılan tebligat hükümsüzdür.\n- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi: Zamanaşımı süreleri hakkında düzenlemeler içerir. \n- CMUK'un 321. maddesi: Kararın bozulması durumunda yeniden yargılamanın gerekip gerekmediğini belirler.\n- CMUK'un 322/1 maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri: Kamu davalarının düşürülme sebepleri hakkında düzenlemeler içerir.