Davacı, kendisini dolandıran üçüncü kişiler tarafından rızası dışında taşınmazının satıldığını, tapu kaydının iptali ve adına tescil edilmesini istemişti. Davalı ise taşınmazı emlakçı aracılığıyla satın aldığını ve dolandırıcılık olayıyla ilgisi olmadığını savunmuştur. Mahkeme, davacının üçüncü kişilerin hilesiyle taşınmazını sattığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebini kabul etmiş, davacı tarafça depo edilen bedelin davalıya ödenmesine karar vermiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacı ve davalı arasında birlikte hareket edildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle hükmü bozmuştur. Temyiz sonucunda bu karar onaylanarak davacı tarafça depo edilen bedelin karar kesinleştiğinde kendisine ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı HMK’nin 297/2, 1086 sayılı HUMK’nin 388/son md., 6100 sayılı HMK’nin 370/2.