Davacı, mirasbırakan eşi Hüseyin’in 9 parça taşınmaz kaldığını, ancak davalı çocukları tarafından sadece 116 ada 92 parsel sayılı taşınmazın verildiğini öne sürerek diğer taşınmazların tapu kayıtlarının iptalini ve mirasbırakan Hüseyin’in mirasçıları adına payları oranında tescilini istemiştir. Yapılan yargılama sonucunda davacının kısıtlanarak vasi atanması gerektiği belirlenmiş ve davacı vasisinin husumete izin kararı almaması ve vekaletnamesinin eksik olması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Sonuç olarak, davanın kabulüne karar verilmiş ancak tüm mirasçıların taksim iradesini geçersiz sayacak biçimde taşınmaz kayıtlarının tümden iptal edilmesi hatalı bulunmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, Türk Medeni Kanunu’nun 462/8. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 52. ve 54. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi belirtilmiştir.