Davacı, kendisi ile davalı kardeşler arasında yapılan tapu devirlerinin muvazaalı olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Davalılar ise taşınmazın kendilerine gerçekten devredildiğini savunmuşlardır. Yerel mahkeme, muvazaa tespit edilerek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak temyiz incelemesinde, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğü gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkeme kararında, muvazaanın nisbi muvaza türü olduğu ve gerçek irade ve amacın ortaya çıkarılması için tahkikatın titizlikle yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca davacının ispat yükümlülüğüne değinilmiştir. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri ile HMK'nun 190/1. maddesi ve kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça tarafların ispat yükümlülüğünün olduğu hususu yer almıştır.
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/10569 Esas 2019/5787 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10569
KARAR NO : 2019/5787
KARAR TARİHİ : 12.11.2019