Sanık, borcuna karşılık verilen senedin tarihlerinde ve bedel kısmında oynama yaparak icra takibiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlemiştir. Mahkeme, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemede, sanığın suça konu senedin aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden, iddianamede tespit edilen fiilden ibaret olup açılan dava dışına çıkılmadan karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, suça konu senedin aldatma kabiliyetinin tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve eksik incelemeyle hüküm verilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, suçlar için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225. maddesi uygulanmış ve kararın bozulmasının gerekçeleri Kanun'un 5320 sayılı maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesiyle açıklanmıştır.