"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2012/62163
MAHKEMESİ : Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/10/2011
NUMARASI : 2010/355 (E) ve 2011/358 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 01/06/2009
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın suça konu sahte çeki düzenleyerek tanık H. M.Ç."na verdiği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz başvurusuna gelince;
Sanığın suça konu sahte çeki düzenleyerek tanık H. M. Ç."na verdiği ve karşılığında mal aldığı anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanığın banka ödeme aracı olan çek ile atılı suçu işlediği anlaşıldığından TCK"nın 158/1 f maddesince hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde de TCK"nın 158/1h maddesi uyarınca cezalandırılması suretiyle eksik ceza tayini,
b-Sanık müdafiinin sunmuş olduğu temyiz dilekçesinin ekinde bulunan katılanın zararının hükümden önce 03/10/2011 tarihinde karşılandığına ilişkin makbuzla ilgili gerekli araştırmanın yapılarak bu konuda katılanın beyanının tespitinden sonra, sanık lehine TCK 168 maddesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son madde hükmü uyarınca sonuç ceza miktarı itibariyle dolandırıcılık suçundan tayin olunan ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.