Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2235 Esas 2020/4953 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2235 Esas 2020/4953 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2235 Esas 2020/4953 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2019/2235

KARAR NO : 2020/4953

KARAR TARİHİ : 12.10.2020

1. Hukuk Dairesi         2019/2235 E.  ,  2020/4953 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, maliki olduğu 2918 ada 11 parsel sayılı taşınmazı, yaşlılığı ve akıl zayıflığından faydalanan davalının, ölümle tehdit etmek suretiyle ve hileli yollarla elinden alıp adına tescil ettirdiğini, okuma yazma bilmediği gibi akit tarihinde 75 yaşında olmasına rağmen devir esnasında sağlık raporu aldırılmadığını, bedelin ödenmediğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, bilahare kısıtlanması üzerine vasisi yargılamaya katılmıştır.
    Davalı, dava konusu taşınmazın satışı konusunda davacıyla pazarlık yapıp anlaştıklarını ve 7.500,00 TL kapora verdiğini, daha sonra 52.500,00 TL’yi de verip tapuyu üzerine aldığını, davacının taşınmazı boşaltmak yerine başkalarına kiraya vermesi nedeniyle davacıdan şikayetçi olduğunu, satış hususunda davacıyı tehdit etmediğini, taşınmazı zorla almadığını, akit tarihinde davacının ehliyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, aşamalardaki beyanında, dava konusu taşınmazı davacıdan 60.000,00 TL bedelle satın aldığını, 7.500,00 TL’sini kapora olarak ödeyip bir ay sonra 23.000,00 TL ve tapu dairesinde de 30.000,00 TL ödediğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının akit tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğunun anlaşıldığı, hile ve korkutma iddialarının ise kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairece; davacının, ehliyetsizlik iddiasının yanı sıra hile (aldatma), ikrah (korkutma) hukuksal nedenlerine dayanıldığı halde bu yönde bir araştırma, inceleme ve değerlendirme yapılmadığından bu hususların da incelenmesi gereğine işaret edilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, sûbut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vasisi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı vasisi vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Ancak, davanın reddi halinde alınması gereken harç maktu olup davacıdan dava açılırken alınan 148,50 TL peşin harç ile yargılama sırasında 02.05.2015 tarihinde yatırılan 350 TL tamamlama harcından maktu harcın mahsubu ile artan kısmın davacıya iadesi gerekirken, mahsupta fazla yatırılan tamamlama harcının dikkate alınmaması doğru değildir.
    Anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2. paragrafındaki “1-Alınması gerekli 44,40 TL maktu red harcından davacı tarafından yatırılan 148,50 TL harcın mahsubu ile ARTAN 104,10 TL HARCIN Tarsus Mal Müdürlüğü tarafından yatıran tarafa İADESİNE,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “ 1-Alınması gerekli 44,40 TL maktu red harcının davacı tarafından yatırılan 148,50 TL peşin harç ve 350 TL tamamlama harcından mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 454,10 TL harcın davacıya iadesine” cümlesinin yazılmasına, davacı vasisi vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.