Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 23. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2645 Esas 2015/4684 Karar Sayılı İlamı

Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2645 Esas 2015/4684 Karar Sayılı İlamı

Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2645 Esas 2015/4684 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 23. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/2645

KARAR NO : 2015/4684

KARAR TARİHİ : 05.10.2015

23. Ceza Dairesi         2015/2645 E.  ,  2015/4684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan ..."ın 19.03.2008 tarihinde kaybettiği çek koçanı içerisinde bulunan çeklerden olduğu anlaşılan 30/06/2008 keşide tarihli, 11.000 TL bedelli hamiline yazılı çeki bir şekilde ele geçiren sanığın, sahte imza ile keşide edilmiş bu çeki ..."den almayı kararlaştırdığı kömür karşılığında ..."e verdiği, ..."ın çeki kontrol etmek istemesi üzerine sanık ile beraber ilgili banka şubesine gittiklerinde ..."ın çek yaprağının sahibinin elinden rızası dışında çıktığını ve ödeme yasağı bulunduğunu öğrendiği, alışverişten vazgeçerek çeki sanığa iade ettiği; yine sanığın, katılan ..."ın yetkilisi ve sahibi olduğu şirketin çek hesabına ait olup 03.08.2007 tarihinde aracından çalınan çeklerden olduğu anlaşılan 30.03.2008 keşide tarihli, 8.500 TL bedelli hamiline yazılı çeki de müşteki ..."den alacağı daire için ona kapora olarak verdiği, bilahare çek ciro silsilesiyle elinde bulunduranlar tarafından bankaya götürüldüğünde çekin çalıntı ve ödeme yasaklı olduğunun anlaşıldığı, alınan ekspertiz raporlarında suça konu her iki çek üzerindeki keşideci imzalarının hesap sahiplerine ve sanığa ait olmadığının, tespit edilemeyen şahıslarca sahte imzayla tanzim edildiklerinin, aldatma kabiliyetlerinin bulunduğunun bildirildiği; sanığın suça konu çekleri ticari ilişkisi içerisinde sahte olduğunu bilmeden alıp mağdurlara verdiği yolundaki savunmasını ispat edemediği anlaşıldığından, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık hakkında gerekçeli kararın “B-2” hüküm fıkrasında tayin olunan “212 gün” adlî para cezasının bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sırasında hesap hatası sonucu “4.240 TL” yerine “4.420 TL” adli para cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin "4.420 TL" adli para cezası teriminin tamamen çıkartılarak yerine " 4.240 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA ,05/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.