"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinden verilen 11.02.2019 gün ve 1936-310 sayılı karar davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa bedelin tazmini ve tenkis isteklerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına; mirasbırakan ile davalının evlenmesinden önce dava dışı İsmail’e yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığının,dolayısıyla mirasbırakanın gerçek irade ve amacının dava konusu taşınmazı davalıya devretmek olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK"nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş aynı maddenin 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar " hükmüne yer verilmiş, 2019 yılı itibarıyla HMK." nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 58.800.00-TL. olarak uygulanmaya başlamıştır.
Somut olayda, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Bu durumda her bir davacının dava ettiği miras payının dava tarihindeki değerinin, dava değeri olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır. Hâl böyle olunca, 16.12.2015 tarihinde 40.000,00 TL dava değeri gösterilmek suretiyle ve nispi peşin harç yatırılarak eldeki davanın açıldığı ve yargılama sırasında dava konusu taşınmazın toplam değerinin 140.824,32 TL, davacıların her birinin 3/16’şar miras payına isabet eden değerin ise 26.404,56’şar TL olarak saptandığı, davacıların yargılama sırasında keşfen saptanan değer üzerinden harcı ikmal ettikleri, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla dava değerinin her bir davacı açısından ayrı ayrı 26.404,56 TL olduğu görülmektedir. Bu durumda, hükmü temyiz eden davacılar yönünden her bir davacı açısından dava değerinin 2019 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından davacıların temyiz isteğinin değerden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.