"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki dava ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp görüşülüp düşünüldü:
Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın ferilerine, erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı-davacı kadın tarafından süresi içerisinde “ tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakası” yönünden, davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla " kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası " yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince, davalı-davacı kadının lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf yoluna başvurduğu, davacı-davalı erkeğin ise, katılma yoluyla kadın lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebi olduğu kabul edilerek bu yönlerden istinaf incelemesi yapılıp kadının tüm, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile yeniden bu yönlerden hüküm kurulmuştur.
Hüküm, davacı-davalı erkek tarafından yukarıda belirtilen sebeplerle süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 348/1. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir.
Aynı kununun 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK m. 297/2).
Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davacı-davalı erkeğin sadece tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinde bulunduğu kabul edilmiş ise de hüküm davalı-davacı kadın tarafından istinaf edildiğine göre, karşılıklı boşanma davası olması göz önüne alındığında davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadının istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla her iki davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu ve erkeğin istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf talebi niteliğindeki ilk dilekçesinde kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden katılma yoluyla istinaf talepleri bulunduğu gözetilerek; kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesine yönelik istinaf talebi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla istinaf talebi hakkında hatalı istinaf sınırlandırması yapılarak kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf incelemesi yapılmamış olması doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, davacı-davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 19.04.2022 (Salı)