Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 16. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2555 Esas 2020/948 Karar Sayılı İlamı

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2555 Esas 2020/948 Karar Sayılı İlamı

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2555 Esas 2020/948 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 16. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2019/2555

KARAR NO : 2020/948

KARAR TARİHİ : 11.02.2020

16. Ceza Dairesi         2019/2555 E.  ,  2020/948 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.05.2018 tarih ve 2017/494 - 2018/290 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK" nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca reddine;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel mahkemenin, gerekçede Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yükleyerek; "Yine Bylock isimli kriptolu haberleşme programının bilgilerini barındıran Baltic Servers isimli servis sağlayıcının Litvanya Ülkesinde bulunuşu ile Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından bu ülkede bulunan sunucu bilgilerinin temin edilişi şeklindeki oluş karşısında Ceza Muhakemesi Kanunları hükümlerinin sadece Türkiye Cumhuriyeti hudutları dâhilinde uygulanma olanağının bulunuşu, Litvanya Ülkesinde bu kanunun uygulanmasının mümkün olmayışı nedeniyle de söz konusu tespitin Türk Ceza Mevzuatına aykırılığından bahsedilemeyeceği sonucuna
    ulaşılmıştır.” denilmek suretiyle hukuki dayanaktan yoksun gerekçeye iştirak edilmemiş ise de, bu kabul sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.