Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 23. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5632 Esas 2016/2104 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5632 Esas 2016/2104 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5632 Esas 2016/2104 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 23. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/5632

KARAR NO : 2016/2104

KARAR TARİHİ : 29.02.2016

23. Ceza Dairesi         2015/5632 E.  ,  2016/2104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK"nın 157/1, 62/1, 50/1-a, 52, 53/1 maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası; 207/1, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası)

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan ..."nın telefon bayii olan işyerine seyyar olarak operatörler arası geçiş işlemi yapıp müşteri getirebileceğini söyleyen sanığın bu konuda katılan ... ile anlaştıktan sonra diğer katılan ..."a ait iş yerine giderek hali hazır kullanmakta olduğu GSM hattını kampanyalı olan tarifelerden yararlandıracağını söyleyerek temin ettiği nüfus cüzdan fotokopisi ile katılan ... "nin bilgisi dışında onun adına bireysel abonelik başvuru formu düzenlemek suretiyle iki farklı hat çıkartıp bu hatlardan birini de şahsen kullanmak suretiyle katılan adına 432,60 TL fatura gelmesine sebep olduğu, sanığın bu suretle özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
    1-Özel belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemede:
    Sanığın eylemine uyan ve hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun"un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş
    olan abonelikler kullanılamaz" şeklindeki özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun mahkemece yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de:
    Sanığın katılan ... Zeki adına birden fazla hat çıkardığı bu itibarla sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın nüfus idaresinin maddi varlığı olan katılana ait nüfus cüzdanı fotokopisini kullanılarak işlenmiş olması nedeniyle aynı Kanun"un 158/1-d maddesindeki “kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
    Kabule göre de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi; gün adli para cezası hesaplanırken sehven uygulama maddesi olarak TCK"nın 50/1-a maddesinin yazılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 29/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.