"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla eksik duruşma pullarının tamamlanmaması nedeniyle duruşma isteğinin reddine karar verilerek dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı, mirasbırakan babası ...’nin, 546 parsel sayılı taşınmazını davalı torunu ... ile dava dışı torunu ...’e 1/2’şer payla satış suretiyle devrettiğini, ardından ...’in taşınmazdaki ½ payını davalı ...’e yine satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakan annesi ...’in ise 669 parsel sayılı taşınmazını oğlu ...’e (davalının babasına) satış suretiyle devrettiğini, ...’in ölümü ile intikal ve pay temliki sureti ile davalı ...’in taşınmazın tamamının maliki olduğunu, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, birleştirilen davada ise davacılar, mirasbırakan ... ile ...’in 546, 118, 726, 756, 669 parsel sayılı taşınmazlarını davalılara devrettiklerini belirtip aynı hukuksal nedenlerle miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan Şerefnur’un ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
Davalılar, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldıklarını, davacıların daha önce aynı taşınmazlara ilişkin açtıkları davalardan feragat ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, 1911 doğumlu mirasbırakan ...’in 02.07.1986, 1911 doğumlu mirasbırakan ...’in 24.05.1989 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak taraflar ile dava kızları Emine ve dava dışı gelinleri Nefise’nin mirasçı olarak kaldıkları, mahkemece kabul kapsamına alınan taşınmazlar bakımından temliklerin muvazaalı olduğu, reddedilen taşınmazlar bakımından ise davacıların daha önce tenkis davası (Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/231 Esas, 1989/364 Karar) açtıkları ve haklarını almaları nedeniyle davalarından feragat ettikleri gözetilerek 669, 726 ve 756 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın kabul edilmesinde, 546 ve 118 parsel sayılı taşınmazlar bakımından ise davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Tarafların işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün işin esası yönünden ONANMASINA.
Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, bu değer üzerinden harç alınması ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekir.
Öte yandan, davaların birleştirilmesi hâlinde, birleştirilen davalar birlikte görülmekle birlikte ayrı dava olma özelliğini korudukları, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinde kuşku yoktur. Nitekim 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında isteklerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir.
Ne var ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 297/2. maddesi gözetilerek her bir dava hakkında harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği düşünülmemiştir.
Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen davalarda harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi doğru değildir.
Tarafların bu yöne ilişkin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.