"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 52, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 20.000 TL adli para cezası, mahrumiyet.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanık ..."ın şikayetçi ..."ın taksi şoförü olarak çalıştığı durağı arayarak bulunduğu yere bir taksi gönderilmesini istediği, şikayetçinin belirtilen adrese geldiğinde sanığın şikayetçiye Osman Mühürcü isimli kişi adına düzenlenen ve arkasında " Osman Mühürcü adına PHY internet 004911200 nolu hesaba 3.880 TL yatırıldı 13.06.2011 " yazılı olan kimlik fotokopisini göstererek İzmir Üniversitesinde Osman Mühürcü isimli bir hoca olduğunu, bu şahıstan yatırmış olduğu 3.880 TL parayı geri almasını istediği ve kendisini daha sonra telefonla aramasını, ayrıca üzerinde para kalmadığı için 45 TL para vermesini istediği ve şikayetçinin de sanığa 45 TL verdiği, daha sonra şikayetçi üniversiteye gittiğinde Osman Mühürcü adında bir hocanın bulunmadığını anladığı bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda;
Savunma, şikayetçi anlatımı, teşhis ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de ;
a-Temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütler nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önemi, meydana gelen zararın ağırlığı göz önünde bulundurularak sanık hakkında alt ve üst sınırlar arasında vicdanları rahatsız etmeyecek şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, somut olayda sanık tarafından elde edilen haksız menfaatin değerinin 45 TL olması da nazara alınarak sanığa haksız menfaat ile orantılı ceza tayini gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayini,
b-TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
c-TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.