Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 23. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11106 Esas 2016/11061 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11106 Esas 2016/11061 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11106 Esas 2016/11061 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 23. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/11106

KARAR NO : 2016/11061

KARAR TARİHİ : 22.12.2016

23. Ceza Dairesi         2015/11106 E.  ,  2016/11061 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62/1, 52, 53 ve 58 maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, galerici olan katılanı arayarak, kendisini Pamukova İcra Müdürlüğünde memur olarak tanıtıp, kendisine ait aracı satmak istediğini söyleyerek, aracın satımı konusunda 22.000,00 TL fiyatta anlaştıkları, ancak sanığın acil paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip, katılanında inanmasını sağladıktan sonra 3.800,00 TL parayı hesabına katılan tarafından havale edilmesini sağladığı, akabinde bu paranın sanık tarafından çekildiği, katılanın ise aracı almak üzere Pamukova"ya geldiğinde icra müdürlüğünde bu isimde birinin çalışmadığını öğrendiği ve sanığa bir daha ulaşamadığı, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, katılan beyanı, banka hesap hareketleri ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2) Kabule göre de,
    a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “6 gün” olarak tayin edilmesi,
    b) TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Etiketler: