"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 52/4, ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 1.200 TL adli para cezası ile mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın hurdacılık işi ile uğraşan katılanın yanına gelerek, elinde yüklü miktarda hurda malzemesi olduğunu söyleyerek hurda satımı konusunda anlaştıkları, anlaşmadan sonra birlikte hurda malzemelerinin bulunduğu yere giderek, sanığın hurda malzemeleri gösterip katılandan 1.200 TL para aldığı ve acele bir yere para göndermesi gerektiğini söyleyerek katılanın yanından ayrıldığı, katılan ise hurda malzemeyi yüklerken hurdanın başka birisine ait olduğunu öğrendiği, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrarı, katılan beyanı, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Kabule göre de,
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “60 gün” olarak tayin edilmesi,
b)5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.