"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : GAİPLİK NEDENİYLE HAZİNE ADINA TESCİL
Taraflar arasında görülen gaiplik nedeniyle Hazine adına tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, gaiplik nedeniyle hazine adına tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2000/1366 Esas, 2000/1511 Karar sayılı ilamıyla, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından ... oğlu ... ile ... oğlu ...’nın menfaatlerinin korunması için 3561 sayılı kanun hükümleri gereğince ... mal müdürünün kayyum olarak atandığını, taşınmazın kayyum tayininden itibaren 10 yıl süre ile resmen idare edildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın anılan maliklerinin gaipliğine, bu kişiler adına olan tapu kayıtlarının iptali ile hazine adına tesciline ve taşınmazın idaresinden elde edilen 297,36 TL’nin fer’ileriyle birlikte hazineye devrini istemiş, yargılama sırasında taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası neticesinde üçüncü kişiye devredilmiş olması nedeniyle, tapu iptali ve tescil isteğinden vazgeçmiş ancak sonra ...’nın paydaş olarak göründüğü ... parsel sayılı taşınmazdaki payın ve 6 parsel sayılı taşınmazdaki ... oğlu ...’nun payının da iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tensip tutanağı ile gaiplik talebi yönünden dosya tefrik edilmiş, ancak sonradan her iki talebin birlikte görülmesi gerektiğinden dosya birleştirilmiş, ... oğlu ... ile ... oğlu ...’ın gaipliklerine, taşınmazların idaresi sonucunda elde edilen paranın hazineye devrine, ... parsel sayılı taşınmazın tescil isteği geri alındığından bu istem yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, taraf teşkili kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın kendiliğinden dikkate alınması gerektiği açıktır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/1366 Esas, 2000/1511 Karar sayılı ilamıyla, Türk Medeni Kanununun 426.maddesi uyarınca "Temsil Kayyımı" olarak atandığı halde mahkemece davacının, Türk Medeni Kanununun 427.maddesinde tanımlanan "Yönetim Kayyımı" olarak değerlendirilmesi ve işin esasına girilerek hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
Hal böyle olunca, davanın, davacı taraf sıfatı yokluğundan reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyizi üzerine resen tespit edilen husus gözetildiğinde, hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 02.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.