Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/135 Esas 2021/1041 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/135 Esas 2021/1041 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/135 Esas 2021/1041 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 6. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2021/135

KARAR NO : 2021/1041

KARAR TARİHİ : 21.10.2021

6. Hukuk Dairesi         2021/135 E.  ,  2021/1041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava konusunun devri 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder (HMK 125/2). Dava konusu yapılmış olan mal veya hakkın başkasına devredilmesi ile o mal veya hakka bağlı olan dava hakkı da birlikte devredilmiş sayılır. Dava hakkı asıl haktan ayrı bir hak değildir ve bu nedenle yalnız başına başkasına devredilemez. Taraflardan birinin, dava sırasında dava konusunu başkasına devretmesi halinde, artık o davanın konusu olan mal veya hak üzerinde bir tasarruf yetkisi kalmaz. Başka bir ifadeyle, dava konusunu devreden tarafın, artık o davada taraf sıfatı kalmaz. Dava konusunu devrettiği için taraf sıfatı kalmayan kimse huzuruyla yargılama sürdürülüp karar verilemez. Dava konusu davacı tarafından devredilmiş ise devralan davacı yerine geçeceğinden kendisine tebliğ yapılarak sonrası yargılama aşamalarının tamamlanması ve hükmün de dava konusunu devralarak davacı yerine geçen kişi hakkında kurulması gerekir. Dava konusunun devredildiği aşamaya göre dava konusunu devralana, tarafların duruşmaya ve sözlü yargılamaya çağırılmasına ilişkin HMK"nın 147/1, 186/1. maddelerinde düzenlenen tebliğler yapılmadan karar verilmesi de mümkün değildir.
    Bu somut kurallar yanında usul hukukumuza egemen olan temel ilkeler de bu tebliği zorunlu kılmakta olup; "Mahkeme iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Taraflara hukukî dinlenilme hakkı verilmesi anayasal bir haktır. Anayasamızın 36. maddesine göre teminat altına alınan iddia ve savunma hakkı ile adil yargılanma hakkı, hukukî dinlenilme hakkını da içermektedir. Yine İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi"nin 6. maddesinde de hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir" (HGK. 23.11.2011 Tarih, 2011/11-554 Esas, 2011/684 Karar). HMK"nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı ayrıca düzenlenmiş olup; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler (HMK 27/1). Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir (HMK 27/2).
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; dosyaya sunulan temliknamelerden dava konusu alacağın 300.000,00 TL’sinin Mersin 3. Noterliği’nin 25.03.2015 tarih ve 06162 yevmiye nolu temliknamesi ile 1. alacaklı olarak Nevzat Binarbaşı’ya, 150.000,00 TL’sinin Mersin 3. Noterliği’nin 24.03.2015 tarih ve 06141 yevmiye nolu temliknamesi ile 2. alacaklı olarak ...’a temlik edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece ise karar başlığında davacı olarak sadece temlik alan ... gösterilmiş olup, hükmedilen tutarın da davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
    Yargılama sırasında yapılan bu temlikler maddi hukuk bakımından alacağın temliki sözleşmesi ise de usul hukukuna yansıyan sonucu dava konusunun devridir. Bu durumda mahkemece temliknamelerin içeriği ve sırası değerlendirilmemiş olup, başlıkta ....nın davacı olarak gösterilmemesi ve temlik alan bu kişi hakkında hüküm kurulmaması da hatalı olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş, dosyaya sunulan temliknamelerin içeriği ve sırasının değerlendirilerek dava konusunu devralan davacılar yönünden taraf teşkilinin tamamlanması ve eğer bir alacak varsa devredilen kişiler hakkında temliknamelere uygun hüküm kurulmasından ibarettir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile temliknamelerin içeriği ve sırası değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacılara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 21.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.