Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/5061 Esas 2020/3997 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/5061 Esas 2020/3997 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/5061 Esas 2020/3997 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2018/5061

KARAR NO : 2020/3997

KARAR TARİHİ : 10.09.2020

1. Hukuk Dairesi         2018/5061 E.  ,  2020/3997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Davacı, davalıların mirasbırakanı ...adına kadastro tespiti suretiyle tescil edilen dava konusu 770 parsel sayılı taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.11.1965 tarih ve 1962/297 1965/524 K sayılı ilamı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, ne var ki o dönem ilamın infaz edilmediğini, daha sonra da anılan dosyanın mahkemesinde bulunamadığını, taşınmazın Hazine’ye ait olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
    Davalı ..., yargılama sırasında " Ben davanın mahiyetini anladım, davaya bir diyeceğim yoktur. Davayı bu hali ile kabul ediyorum. Dava konusu Sarısığırlı Köyü 770 parsel sayılı taşınmazın davacı hazine adına tesciline bir diyeceğim yoktur. " beyanında bulunmuştur.
    Mahkemece, eldeki davanın dosyanın yenilenmesi isteğine ilişkin olduğu, 4473 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca bu isteğin .... Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 770 parsel sayılı taşınmazın ( 24.000 m2’lik tarla ) 30.01.1960 tarihinde kesinleşen kadastro çalışması ile davalıların mirasbırakanı ...adına tescil edildiği, ...’ün 05.03.2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davalı eşi ... ile davalı kızı ...’ü bıraktığı, yargılama sırasında da davalı ...’nin 14.08.2015 tarihinde ölümü ile geriye tek mirasçısı olarak davalı ...’ı bıraktığı, halihazırda dava konusu taşınmazın tam pay üzere davalı ... adına kayıtlı olduğu kayden sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, mahkemenin davayı ret gerekçesinin yerinde olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki, eldeki davada, daha önce açılıp sonuca bağlanan ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.11.1965 tarih ve 1962/297E 1965/524 K sayılı dosyasının yenilenmesi istenmemiştir. Dava dilekçesinde, kesinleşen mahkeme kararı ile dava konusu taşınmazın mülkiyetinin Hazine tarafından kazanıldığı ve tapu kütüğündeki kaydın gerçeği yansıtmadığı, bir başka söylemle yolsuz olduğu iddiasına dayanılmıştır.
    Öte yandan, davalı ..., yargılama sırasındaki beyanı ile açılan davayı kabul etmiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 308/1. maddesine göre, “Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.” HMK 309. maddesine göre, kabulün dilekçe veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, kabulün hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, HMK 310. maddesine göre, kabulün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, HMK 311. maddesine göre, kabulün kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı düzenlemelerine yer verildiği açıktır.
    Yine aynı Yasanın 26/1. maddesinde; ‘’ Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. ‘’ düzenlemesine yer verilmiştir.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan Yasa maddeleri, tespit edilen olgular, davalının kabul beyanı ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.