"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, suç, suç tarihi/saati, suç yeri ibarelerine yer verilmesi ve dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ''Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat'' ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlıkları olarak kabul edilmiştir.
Davacının kanuni gözaltı süresi aşıldıktan sonra hakim önüne çıkarıldığı ve sorgu süresinin makul olmadığı iddiasına dayanarak 50.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin yapılan değerlendirmede, tazminat talebinin dayanağını oluşturan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunun 2014/8776 soruşturma sayılı dosyasının yapılan incelemesinde davacının Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme suçlarından 13.04.2015 tarihinde saat 12:30’da gözaltına alındığı, gözaltı kararının Ceza Muhakemesi Kanununun 91/3. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak her defasında bir günü geçmemek üzere üç gün süreyle uzatılmasına karar verildiği, en son gözaltı süresinin 17.04.2015 saat 12:30’da sona erdiği ve tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildiği, Sulh Ceza Hakimliğince yasal gözaltı süresi dolmadan 17.04.2015 günü saat 09:38 itibariyle işlem başlatıldığı anlaşılmakla, yerel mahkemece tazminat isteme koşulları oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; mahkemece davacı lehine tazminat isteme şartlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinde usule ve kanuna aykırı yön bulunmadığından, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 04.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.