Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15668 Esas 2020/986 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15668 Esas 2020/986 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15668 Esas 2020/986 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2016/15668

KARAR NO : 2020/986

KARAR TARİHİ : 17.02.2020

1. Hukuk Dairesi         2016/15668 E.  ,  2020/986 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVACILAR : ... V.D.
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’ın adına kayıtlı tüm taşınmazlarını ikinci eşinden olan davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, mirasbırakanın sağlığında davacılara da bir takım kazandırmalarda bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,verilen kesin süre içerisinde eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; davanın niteliğine göre; konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu ve nisbi harca tabi olduğu kuşkusuzdur.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden ; davanın, 1.000 TL dava değeri üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, davacıların 15.4.2015 havale tarihli dilekçe ile adli yardım talebinde bulundukları, yargılama sırasında 18.11.2015 tarihli oturumda davacıların adli yardım taleplerinin reddine karar verilerek, davacılar vekiline “dava konusu taşınmazların tespit edilen değerleri göz önünde bulundurularak hesaplanan 42.462,35 TL tutarındaki peşin harcı ikmal etmek” üzere “2 haftalık kesin süre” verilerek, harcın yatırılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağının ihtar edildiği, 12.01.2016 tarihli celsede eksik harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; davanın ve dava konusu taşınmazın harca esas gerçek değeri; dava dilekçesinde gösterilen değer değil keşfen belirlenen dava tarihindeki değerdir.


    Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30. madde hükmü ile de "... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HMK."nun 150. (HUMK"nun 409.) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
    O halde, harca esas gerçek dava değeri olarak keşfen belirlenen dava değeri üzerinden harç ikmali yapılmadıkça işin esasının incelenemeyeceği kuşkusuzdur.
    Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş; HMK."nun 150. (HUMK"nun 409.) maddesi uyarınca dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına; maddede belirtilen süre içerisinde harcın yatırılmadığı, dosyanın yenilenmediği anlaşıldığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinden ibarettir.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işlem yapılmaksızın doğrudan davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmesi doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.