Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 23. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6436 Esas 2016/3562 Karar Sayılı İlamı

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6436 Esas 2016/3562 Karar Sayılı İlamı

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6436 Esas 2016/3562 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 23. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/6436

KARAR NO : 2016/3562

KARAR TARİHİ : 28.03.2016

23. Ceza Dairesi         2015/6436 E.  ,  2016/3562 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 43/1, 52, 50, 53, 63. maddeleri uyarınca 2"şer yıl 6"şar ay hapis ve 120"şer TL adli para cezası; TCK"nın 204/1, 53, 54. maddeleri uyarınca 2"şer yıl hapis, sanık ... hakkında ayrıca 58. madde

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İştirak halinde hareket eden sanıklardan..."ın, yanında kimliği tespit olunamadığından hakkındaki evrak tefrik edilen diğer suç ortağı ile katılanın iş yerine giderek, adına düzenlenmiş ve sonradan diğer sanık ..."in üzerinden ele geçen sahte ... personel kimlik kartları ile kendilerini ...görevlisi olarak tanıtıp iş yerindeki usulsüz çalışma koşullarından bahsedip ceza kesilmesi gerektiğinden bahsederek katılanın kendilerine para ödenmesini sağladıkları, daha sonra yine benzer şekilde bu eylemi tekrarlayan sanıkların bu suretle resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda;
    Dosyada mevcut 29.10.2010 tarihli kolluk fezlekesinde suça konu 11070 sicil nolu personel kimlik kartının veriliş tarihinin ön ve arka yüzünde farklı olduğu, kart üzerinde mührün olmadığının tespit olunduğu; belgede sahtecilik suçlarında; aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu, bu hususta mahkemece yada soruşturma aşamasında aldırılmış bir bilirkişi raporunun da bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle adli emanetin 2010/3844 sırasında kayıtlı suça konu personel kimlik kartının celbi sağlanıp denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması, aldatma yeteneğinin tespiti amacıyla mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi; gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve, toplanacak tüm delillerin sonucuna göre suça konu personel kimlik kartının aldatma yeteneğinin bulunmadığının anlaşılması halinde resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmayacağı; dolandırıcılık suçu yönünden ise eylemin TCK"nın 157/1 maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    Kabule göre de:
    Suça konu personel kartının, dosyada delil olarak saklanması yerine, müsaderesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.