MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : TCK"nın 151/1, 152/1-a, 2-a; 62/1, 43/1, 53/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu sırada, koğuş yatağını yakmak suretiyle kamu malına zarar verdiği iddia edilen olayda; sanığın savunması, tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre, koğuş yatağını yaktığı anlaşıldığından sanık hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın tekerrüre esas mahkumiyeti bulunmasına rağmen TCK’nın 58 maddesinin uygulanmaması, sanık hakkında verilen hapis cezasının “1 yıl hapis cezasının iki kat arttırılarak 2 yıl olarak” belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK"nın 152/2-a-son maddesinde yer alan "verilecek ceza iki katına kadar artırılır" fıkrasındaki "iki" ibaresinin, hükümden sonra, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle "bir" şeklinde değiştirilmiş olmakla, sanık hakkında bir gün sonraki eylemi olan 22.12.2008 tarihli mala zarar verme eylemi nedeniyle verilen .... Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2009 tarih 2009/92 E ve 2009/109 K sayılı mahkumiyet hükmünün Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2009/21697 E. ve 2011/28747 K. sayılı ilamı ile kesinleşmesi karşısında; öncelikle bu kesinleşen hüküm üzerinde uyarlama yapılıp yapılmadığı da araştırılıp, sanığın zincirleme suç hükümleri bakımından hukuki durumunun bu yasa değişikliği göz önüne alınarak değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı nazara alınarak TCK’nın 53 maddesi ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 30/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.