"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ:TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/311 Esas 1995/299 Karar sayılı dosyası ile dava konusu 487 ada 3 parsel sayılı taşınmazın malikleri dava dışı ... ve davalı ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtığını, anılan davanın kabulüne karar verilerek “A” harfi ile gösterilen 663,12 m2’lik kısmın adına tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde çocuğunun hastalığı nedeniyle meşgul olduğu için hükmü tapuda infaz ettiremediğini, karar tarihinden sonra taşınmaz maliklerinden dava dışı ...in taşınmazdaki payını diğer davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini, anılan karar gereğince taşınmazda kendisinin de hak sahibi olduğunu ileri sürerek, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/311 Esas ve 1995/299 Karar sayılı dosyasında belirtildiği şekilde taşınmazın 663,12 m2’lik kısmının tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı ...; taşınmazı dava dışı ...’ten bedelini ödeyerek satın aldığını; diğer davalı ..., ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/311 Esas 1995/299 Karar sayılı dava dosyasında kendisine hiçbir tebligat yapılmadan davanın kabulüne karar verildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; eldeki davanın davacısı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/311 Esas ve 1995/299 Karar sayılı dosyası ile dava konusu 487 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında eldeki davanın davalısı ... ve dava dışı ...(eldeki davada davalı ...’nın babası) aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığı, anılan davada davalıların davayı kabul etmiş olmaları sebebiyle davanın kabulüne karar verilerek çekişmeli taşınmazın “17.08.1995 tarihli fen raporunda A harfi ile gösterilen 632,22 m2’lik kısmına isabet eden 593/2399 payın iptali ile davacı adına tesciline” karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 07.06.1996 tarihinde kesinleştiği, sonrasında 08.06.2012 tarihli ek karar ile “17.08.1995 tarihli fen raporunda A harfi ile gösterilen 663,12 m2’lik kısmına isabet eden 593/2399 payın iptali ile davacı adına tesciline” olarak hükmün tavzihine karar verildiği, tavzih kararının da taraflara tebliğ edildiği ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği, karar tapuda infaz edilmeden dava dışı ...’in taşınmazdaki ½ payını 22.08.2003 tarihinde kızı olan davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiği, son durumda taşınmazın ½’şer eşit paylarla davalı ... ve davalı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 705/2. maddesinde, "Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda; yargılama sonucunda verilen karar ile TMK."nın 705. maddesi gereğince davacının taşınmazın mülkiyetini tescilsiz olarak edindiği kuşkusuzdur. Bir başka ifade ile, kesinleşen ilamın tapu müdürlüğünde infazı sağlanmadan, kayıt maliki ... tarafından taşınmazın ½ payının kızı olan davalı ...’ya satış suretiyle devredilmesinin yolsuz tescil niteliği taşıdığı açıktır.
Hemen belirtilmelidir ki; 14.2.1951 tarih 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, kayıt maliki ...’den taşınmazı devralan kızı ...’nın TMK’nın 1023. maddesi uyarınca iyiniyet iddiasında bulunmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’nın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, Reddine.
Diğer davalı ...’in temyiz itirazlarına gelince; Eldeki davada, çekişmeli taşınmazın davacı adına tesciline ilişkin A...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/311 Esas ve 1995/299 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile davalı ... hakkında verilen hüküm, davalı ...’in halihazırda kayıt maliki olması sebebiyle infaz edilebilir nitelikte olduğundan davalı ...’e husumet yöneltilmesinde hukuki yarar yoktur.
Hal böyle olunca, davalı ... yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere ... hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı ...’in yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.