Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 23. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6253 Esas 2016/4150 Karar Sayılı İlamı

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6253 Esas 2016/4150 Karar Sayılı İlamı

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6253 Esas 2016/4150 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 23. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/6253

KARAR NO : 2016/4150

KARAR TARİHİ : 06.04.2016

23. Ceza Dairesi         2015/6253 E.  ,  2016/4150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, ..."e ait ....ve Makineleri firmasında çalıştığı, firma adına çek keşide etme ve cirolama yetkisi bulunmadığı halde suça konu ....Şubesine ait 14/04/2008 keşide tarihli 105.000 TL bedelli çeki firma adına ciro ederek aldığı mal karşılığında katılana verdiği, çekin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinde firma sahibi ... tarafından borca ve imzaya itiraz edilmesi nedeni ile ödeme yapılmadığı, sanığın bu surette nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
    Sanığın tüm aşamalarda “katılanın, firmalarından mal almak istediği, karşılığında da suça konu çeki ciro ederek verdiği, kendisinin de çekin arkasına 2. ciroyu attığı, ancak daha sonra firma sahibi ..."in nakit olmadan satış yapılmayacak talimatı üzerine çeki tekrardan katılan firmaya verdiği, ancak verirken daha önce yapmış olduğu ciroyu iptal etmeyi unuttuğu” şeklinde istikrarlı savunmaları ve bu savunmaları doğrular şekilde çekteki birinci ve üçüncü cironun katılana ait olması, ayrıca firma sahibi ..."in yurt dışında yaşaması nedeni ile sanığın.... 5. Noterliğinden düzenlenen vekaletname ile vekil tayin edilmesi, ancak bu vekaletin sonradan 15.08.2008 tarihinde kaldırılmasına rağmen sanık tarafından yapılan cironun bu azil tarihinden önce olması, yine katılanın Cumhuriyet Başsavcılığında alınan “...... sürekli Amerika”dadır, ancak kendisi...."e yetki vermiştir...” şeklindeki beyanından da anlaşılacağı üzere sanığın firma adına yetkili olduğunun katılan tarafından da bilindiğinin anlaşılması ve katılanın hangi hukuki ilişki kapsamında bu çeki sanıktan aldığı yönünde bir açıklama yapamaması karşısında sanığın cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 06/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.