Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 7. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9152 Esas 2022/954 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9152 Esas 2022/954 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9152 Esas 2022/954 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 7. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2021/9152

KARAR NO : 2022/954

KARAR TARİHİ : 20.01.2022

7. Ceza Dairesi         2021/9152 E.  ,  2022/954 K.


    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan vekilinin dilekçe yazım ücreti ile sanık ... hakkında verilen beraat hükmüyle sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
    Olay tarihinde, sanık ...'nün sevk ve idaresindeki kamyonda 30 adet 65 lt'lik toplamda 1.950 lt kaçak yakıt ele geçirildiğinden cihetle,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir.
    Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK'nun 116. maddesi arama kararı verilebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir.Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır.
    Dosya kapsamına göre; Sulh Ceza Mahkemesi'nden alınan arama kararı olmadığı gibi, Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmadığı, usulüne uygun arama kararı alınmadan kolluk gücü tarafından yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanık ...'nün aşamalardaki savunmalarında ele geçen kaçak yakıtın sanık ...'a ait olduğunu, kendisinin sadece şoförlük yaptığını beyan etmiş olup usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetilerek, sanık hakkında mahkemenin farklı gerekçeyle verdiği beraat kararının netice itibariyle usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru olan hükmün değişik gerekçeyle ONANMASINA,
    II-Sanık ...'un temyiz talebinin incelenmesinde;
    Olay tarihinde, sanık ...'un da içinde bulunduğu sanık ...'nün sevk ve idaresindeki kamyonda 30 adet 65 lt'lik toplamda 1.950 lt kaçak yakıt ele geçirildiğinden cihetle,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir.
    Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK'nun 116. maddesi arama kararı verilebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir.Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır.
    Dosya kapsamına göre; Sulh Ceza Mahkemesi'nden alınan arama kararı olmadığı gibi, Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmadığı, usulüne uygun arama kararı alınmadan kolluk gücü tarafından yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanık ...'un aşamalardaki savunmalarında ele geçen kaçak yakıtı aracında kullanmak için aldığını ve ticari bir amacının bulunmadığını beyan ettiği, hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, Anayasa'nın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre, hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı cihetle,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.