Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10103 Esas 2011/10302 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10103 Esas 2011/10302 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10103 Esas 2011/10302 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2011/10103

KARAR NO : 2011/10302

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2011/10103 E.  ,  2011/10302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ALANYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 07/12/2010
    NUMARASI : 2005/284-2010/725

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları A.’nin 176 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, satışın gerçek olduğunu,murisin  mal kaçırma iradesi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalıya yapılan çekişme konusu pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar,  davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi .... raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazdaki pay temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
    Ancak, dava miras payı oranında iptal ve tescil isteği ile açıldığına ve mahkemece de temlike konu payın davacıların miras payları  oranında iptal ve  tesciline karar verildiğine göre, eldeki davada dava değeri, temlike konu paydan  davacıların miras payına karşılık gelen kısmının değerinden ibarettir. Bu değer belirlenmek suretiyle harç ve davacılar yararına vekalet ücreti hüküm altına alınması gerekirken, taşınmazda davalının kullandığı bölümlerin değerini belirten bilirkişi raporundaki değer esas alınmak suretiyle fazla harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir. 
    Davalının temyiz itirazı değinilen  yön  itibariyle  yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 Sayılı Yasanın geçici 3. maddesine  göre) HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine,13.10.2011  tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.