"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK"nın 134/1-2, 35, 63, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Uzlaşma kapsamında olan suç hakkında, sanık ve şikayetçi arasında uzlaşma prosedürü uygulanmadan dava açılmış ve hüküm kurulmuş ise de; CMK"nın 253/6. maddesinin, “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.” hükmü ve şikayetçinin soruşturma aşamasında Çankaya Polis Merkezi Amirliği"nde beyan ettiği adrese çıkartılan tebligata rağmen duruşmaya katılmaması karşısında, taraflar arasında uzlaştırma yoluna gidilmeden davanın sonuçlandırılmasında, hukuka aykırılık görülmediği gibi, sanık ve müdafiinin, kovuşturma aşamasında, şikayetçi ile uzlaşmak istediklerine dair bir açıklamada bulunmamaları, temyiz dilekçesinde de, bu yönde bir isteme yer verilmemesi karşısında, sonuca etkili olmayacağı açıkça anlaşılan bu eksiklikten dolayı hükmün bozulmasının yargılamayı gereksiz yere uzatacağı değerlendirildiğinden, tebliğnamedeki, “taraflara uzlaşma hakları hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi” gerektiği düşüncesiyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş; sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.03.2013 tarih, 2012/2-1500-2013/95 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, güvenlik tedbiri niteliğindeki bu hususun, kazanılmış hakka konu olmaması nedeniyle, infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirildiğinden, bozma sebebi sayılmamıştır.
Dosya kapsamına göre, sanık ..."in, Kızılay Metro İstasyonundaki yürüyen merdivenleri kullanarak dışarı çıkış yapmakta olan mağdure Serap"a yaklaşıp, cep telefonunun çekim yönünü, mağdurenin erojen bölgelerine odaklayarak, onun bilgisi ve rızası dışında, fiziksel mahremiyetini içeren görüntülerini kaydetmek istediği sırada, vatandaşların müdahalede bulunmaları üzerine, kaçmaya çalışırken, mağdurenin eşi ve vatandaşlar tarafından yakalandığı olayda,
Mağdurenin özel yaşam alanına giren görüntüsünü kaydetme kastını taşıyan sanığın, elverişli cihazla suçun icrasına başladıktan sonra, durumu fark eden vatandaşların müdahalesinden dolayı elinde olmayan sebeplerle neticeyi gerçekleştiremeyip, mağdurenin görüntüsünü, cep telefonuna kaydedemeden yakalandığı anlaşılmakla,
Sanığın eyleminde özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluştuğunun ve eylemin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.