"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... 5. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2015
NUMARASI : 2014/896-2015/553
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; davalı ile evli olduğunu, bu evlilikten 3 çocuklarının bulunduğunu, davalı eşinin kendilerini evden kovduğunu, kendisinin ve çocuklarının aç ve perişan olduğunu ileri sürerek; müşterek çocuk ve kendisi lehine toplam 700 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacının iddialarını kabul etmediğini, kendilerini evden kovmadığını, davacının evi terk ederken beraberinde ziynet eşyalarını da götürdüğünü, asıl mağdurun kendisi olduğunu ileri sürerek; davanın reddine istemiştir.
Mahkemece; yasal koşulların oluştuğu kabul edilerek, davanın kısmen kabulü ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının ve müşterek çocuklarının kişisel ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası ve davacı yanında kalan müşterek çocuk için aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı süresi içerisinde temyiz etmiştir.
TMK"nın 195.maddesinde; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri hükme bağlanmıştır. Ancak yasal olmayan fiili beraberliklerde, birlikte yaşayanların birbirlerine karşı nafaka yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Dosyadaki tanıklar beyanlarında davacı ile davalının 20 yıldır evlilik dışı birliktelik yaşadığını söylemiştir. İncelenen nüfus kayıtlarında davacı ile davalı evli olarak görünmemektedir. Tanık beyanları ve nüfus kayıt örnekleri incelendiğinde tarafların evlilik dışı ilişki yaşadığı anlaşılmaktadır. Yasal olmayan fiili beraberliklerde, birlikte yaşayanların birbirlerine karşı nafaka yükümlülüğü bulunmamaktadır. Mahkemece, bu husus gözetilmeden, davacı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca; somut olayda çocuğun evlilik dışı ilişkiden dünyaya geldiği ve davalı baba tarafından tanındığı dikkate alınarak, tarafların müşterek çocuğu için hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olduğu dikkate alınmadan, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiş, bu hususlar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.