"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet (5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62, 52/2-4, 53, 51. maddeleri gereğince erteli 1 yıl 8 ay hapis ve 20.000 TL adli para cezası ile cezalandnırılmalarına)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Otomobil Galerisi işleten sanık ... ile sanık ..."ın, ... plakalı olan ve üzerinde rehin bulunan aracı, rehinli olduğunu gizleyerek katılana satmak amacıyla pazarlık yapıp, 18.500 TL parayı peşin olarak aldıktan sonra aracın resmen devrini isteyen katılanı oyalamak suretiyle söz konusu aracın satışını yapmadıkları gibi peşin olarak aldıkları parayı da katılana iade etmeyerek haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;
Oluşa, sanıkların savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların, bu şekilde gerçekleştirdikleri sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarıyla ilgili, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamanın infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından hak yoksunluğuna hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından sanık hakkında kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.