Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/822 Esas 2014/17475 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/822 Esas 2014/17475 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/822 Esas 2014/17475 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 2. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/822

KARAR NO : 2014/17475

KARAR TARİHİ :

2. Hukuk Dairesi         2014/822 E.  ,  2014/17475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Hatay 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :19.11.2013
    NUMARASI :Esas no: 2012/646 Karar no:2013/846

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2014 günü temyiz eden davacı F.. O.. ile vekili Av. .. ve karşı taraf davalı Ş.. O.. vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Mahkemece, “evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, bu sonuca tamamen davacının kusurlu tutum ve davranışlarıyla ulaşıldığı, davalının söz ve davranışlarının tepkisel davranışlar olduğu” kabul edilerek dava reddedilmiştir. Davacının evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu sebeple kusurlu olduğu anlaşılmakta ise de, davalının da kocasına “şerefsiz, adi” gibi sözlerle hakaret ettiği ve sokak ortasında eşinin üzerine saldırmaya kalkıştığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerle gerçekleşmiştir. Gerçekleşen bu olaylara göre, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca davacının ağır kusurlu davranışlarıyla ulaşıldığı sabit ise de; tepki sınırlarını aşacak şekilde kocasına hakareti ve saldırısı gerçekleşen davalı da kusurludur. Dosya kapsamına göre, davalının, davaya itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer yarar kalmadığı, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi şartlarının gerçekleştiği görülmektedir. O halde, bu koşullar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md.166/2) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2014 (Salı)