"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MALATYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2012
NUMARASI : 2010/124-2012/166
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin feragat nedeniyle reddine, ecrimisil isteğinin ise davalılar C. ve C..yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar bakımından ise reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; mahkeme kararları gerekçesi ve hüküm fıkrası ile bir bütün olup, gerekçe ile hüküm sonucu arasında açık bir çelişkinin bulunmaması gerekmektedir. ( HUMK.nun 382-388 ve 389 maddeleri , HMK nun 359/2. mad.) Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Davada ise, gerekçe ile hüküm çelişkili olduğu gibi, davalı C..bakımından hüküm fıkraları kendi içerisinde de çelişkilidir. Keza, hükmün gerekçesinde davalı C.. hakkındaki ecrimisil isteğinin kısmen kabul edildiğinin belirtilmesine karşın , hükmün 2. fıkrasında bu davalı hakkındaki ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiş, 3. fıkrasında ise bu hükümle de çelişkili oluşturacak biçimde aynı davalı hakkındaki ecrimisil isteğinin kısmen kabulü şeklinde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı HUMK"nın 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Ne var ki; eldeki dava hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenerek açılmış, el atmanın önlenmesi isteği bakımından ise harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadan davacı taraf 02.02.2012 tarihinde bu isteğinden feragat etmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece gerekçe ve hüküm fıkraları arasında çelişki olacak şekilde karar verilmiş olması usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi, elatmanın önlenmesi isteği bakımından harcı yatırılarak usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığı ve sonradan da harcı tamamlanmadığı halde, keşfen saptanan değer üzerinden davalılar yararına nispi vekalet ücreti takdiri doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.