Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13355 Esas 2013/13921 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13355 Esas 2013/13921 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13355 Esas 2013/13921 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2013/13355

KARAR NO : 2013/13921

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2013/13355 E.  ,  2013/13921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇATALCA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/04/2012
    NUMARASI : 2010/209-2012/116

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı E.G. vekili tarafından  yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1 parsel sayılı taşınmazın davacılar ile birlikte davaya dahil edilen bir çok kişi adına kayıtlı olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davalının haklı ve geçerli neden olmaksızın çaplı taşınmaza yapılanmak suretiyle müdahale ettiği belirlenerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Ne varki,  çekişmeli  taşınmazda 1.4.1983 yılında davacıların pay sahibi oldukları, davalının ise 1988 yılından itibaren kullanımının devam ettiği, eldeki davanın 2010 yılında  açıldığı, bu süre  içerisinde  davacıların davalının kullanımına  karşı  koymadıkları, taşınmaz maliklerinin gösterdikleri sınıra göre inşaata başladığı yönündeki davalı savunmasınında aksi kanıtlanamadığı gözetildiğinde, davalının eylemine  davacıların muvafakat  gösterdikleri, dava  açmakla da  muvafakatın  geri alındığının kabulünde  zorunluluk  vardır.
    Bu durumda, hak  sahibinin kötü  niyetli zilyetten  isteyebileceği işgal  tazminatından (ecrimisilden) davalının sorumlu  tutulmasına  olanak yoktur.
    Hal böyle olunca,  ecrimisil isteğinin reddedilmesi gerekirken  yanılgılı  değrelendirme ile bu isteğin kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, yıkım bedelinin infaz aşamasında belirleneceği gözönünde  bulundurulmaksızın hüküm fıkrasında yıkım ve nakliye bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasıda isabetli değildir.
    Davalının anılan hususlara değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  03.10.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.