Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 2. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/899 Esas 2022/4425 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/899 Esas 2022/4425 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/899 Esas 2022/4425 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 2. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2022/899

KARAR NO : 2022/4425

KARAR TARİHİ : 14.03.2022

2. Ceza Dairesi         2022/899 E.  ,  2022/4425 K.


    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddine

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin “Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.” ve aynı Kanun’un 294. maddesinin ise; “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin suça konu eşyalar müştekiye iade edildiği ve ortada herhangi bir mağduriyet olmadığı halde tarafına 9 yıl gibi yüksek oranda ceza verildiğine, lehe olan maddelerin tarafına uygulanması gerektiğine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik ancak 5271 sayılı CMK’nın 289. maddesinin birinci fıkrası ve birici fıkrasının (h) bendindeki düzenlemeler ile hukuka kesin aykırılık hallerinin var sayıldığı durumlarda temyiz dilekçesi veya beyanında bu husus gösterilmiş olmasa dahi Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/05/2020 tarihli ve 2019/20-358 Esas, 2020/197 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği gibi hiçbir temyiz nedeni içermediği tespit edilen bir temyiz başvurusu bakımından 5271 sayılı CMK’nın 289. maddesinde yer alan hukuka kesin aykırılık hallerinin kendiliğinden gözetilemeyeceği, ancak bir temyiz nedeninin varlığı hâlinde mutlak hukuka aykırılık hâlleri kapsamında temyiz incelemesi yapılabileceğinden hukuka kesin aykırılık sebebiyle hükmün bozulacağı hususu da nazara alınarak yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK’nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile yapılan ve 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK’nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/10/2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa hırsızlık suçundan zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, ilk derece mahkemesince yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle sanığın savunma hakkı kısıtlandığından, bölge adliye mahkemesince 5271 sayılı CMK’nın 280/1-e maddesi gereği ilk derece mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 304/2-a maddesi uyarınca bozma nedeni de dikkate alınarak gereği için dosyanın İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.