Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/6536 Esas 2007/7667 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/6536 Esas 2007/7667 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/6536 Esas 2007/7667 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2007/6536

KARAR NO : 2007/7667

KARAR TARİHİ : 05.07.2007

1. Hukuk Dairesi         2007/6536 E.  ,  2007/7667 K.

    "İçtihat Metni"

    .MAHKEMESİ : FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/10/2006
    NUMARASI : 2006/21-229
    .
    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, maliki olduğu ..ada .. parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki davalının taşkın duvar yapmak ve görüntüsünü kapatacak biçimde komşuluk hukukuna aykırı olarak pergole yaptığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taşkın duvar nedeniyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, davalı taşınmazda bulunan pergolenin yıkımı isteğinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

                                                                                                                                                 -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın giderilmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden toplanan delillerden, özellikle kadastral yöntemlere uygun olarak yapılan ölçüm sonucu davacıya ait çaplı taşınmaza davalı tarafından taşkın duvar çekmek suretiyle müdahale edildiği belirlenmek suretiyle bu kısım yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öyleyse davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davacının temyiz itirazlarına gelince, davada davalı tarafından taşınmazı içerisinde yapılan pergole olarak adlandırılan çardak nitelikli muhdesatın komşuluk hukukuna aykırılık teşkil ettiği, plan ve projeye aykırı yapıldığı ve manzarasını kapattığı ileri sürülerek anılan pergolenin yıkımı suretiyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteğinde de bulunulmuştur. Ne varki, mahkemece bu yönde yeterli bir uygulamanın yapıldığı söylenemez.
    Bilindiği üzere; çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet: geniş  haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.
    O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama,zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır. 
    Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur.
                 Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler gözetilmek suretiyle davalının kendi taşınmazı içerisinde yapmış olduğu pergole nedeniyle davacının bir zarara uğrayıp uğramadığının, rahatsızlık verici bir durumun bulunup bulunmadığının belirlenmesi, var ise ne gibi önlem ve önlemlerle giderilebileceğinin saptanması, en uygun olan önleme (rahatsız edici durumun giderilmesine) karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  05.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.