Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6389 Esas 2016/383 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6389 Esas 2016/383 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6389 Esas 2016/383 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 17. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/6389

KARAR NO : 2016/383

KARAR TARİHİ : 14.1.2016

17. Hukuk Dairesi         2014/6389 E.  ,  2016/383 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı araç sürücüsünün müvekkillerinin desteği yaya iken çarpması neticesinde desteğin öldüğünü açıklayıp 100.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, toplam 100.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığa isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ve eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır.
Somut olayda, mahkemece, kusur oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, sadece zararın saptanması için bilirkişi raporu alınmıştır. Davalıya sigortalı aracın sürücüsünün sanık olarak yargılandığı ceza mahkemesi esas alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, desteğin ise tam kusurlu olduğu, davacıların 3. kişi olup desteğin kusurunun yansıtılamayacağı kabul edilmiştir. Ne var ki, ceza mahkemesi kararı temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Bu durumda, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen ceza mahkemesi kararına dayanak alınan kusur raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, mahkemece destek tam kusurlu kabul edilmiş ve desteğin kusurunun 3. kişi konumunda olan davacılara yansıtılamayacağına dair gerekçe oluşturulmuş ise de bu durum yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına uygun değildir. Zira, desteğin kusurunun yansıtılamayacağına ilişkin olan hal, desteğin içinde bulunduğu aracın trafik sigortacısı aleyhine karşı ileri sürülecek talepler için geçerli olup, davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminattan sorumludur. O halde mahkemece yapılacak iş, ceza dosyası içeriği de dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınarak, sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.