Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4799 Esas 2009/5890 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4799 Esas 2009/5890 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4799 Esas 2009/5890 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/4799

KARAR NO : 2009/5890

KARAR TARİHİ : 25.5.2009

1. Hukuk Dairesi         2009/4799 E.  ,  2009/5890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMSUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 06/06/2008
    NUMARASI : 2007/454-2008/217

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki bulunduğu 14 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binaya, daha önce oturmasına rıza verdiği davalının çıkmamak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, çekişmeli bina katını kendisinin yaptığını, masraflara ilişkin dava açtığını, her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerektiğini bedelinin ödenmesi şartıyla ancak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.3.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Bekir Kara ile temyiz edilen vekili Avukat S... K... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, çekişme konusu davacıya ait taşınmazda davalının davacının muvafakatına dayalı olarak oturduğu ve dava açılmakla muvafakatın geri alındığı benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, davalı taşınmazda bir takım iyileştirmeler zorunlu ve faydalı masraflar yaptığını belirterek savunma yoluyla bunların hüküm altına alınmasını istemiştir.Bu konuda davalının açmış olduğu davanın takip edilmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verildiği eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen dosya ile sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 994.maddesi gereğince başkasına ait taşınmazı iyiniyetli olarak elinde bulunduran kimsenin taşınmaza yapmış olduğu faydalı ve zaruri masrafları isteme hakkı bulunmaktadır.Anılan bu giderler kendilerine ödenmedikçe taşınmazı kullanmaya devam etmesi ve bundan kaynaklanan hapis hakkından yararlanması mümkündür.Ayrıca böyle bir talebin ayrı bir davaya konu edilmeksizin aynı dava içinde savunma yoluyla yapılması da olanaklıdır.Oysa mahkemece bu husus üzerinde durulmamış ve bir araştırma yapılmış değildir.
    Hal böyle olunca, davalının taşınmazda ne gibi zorunlu ve faydalı masraflar yaptığının tespit edilmesi ve değerlendirilmesi ve belirlenecek değer üzerinden davalı yararına hapis hakkı kullanılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu yada olumsuz bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan eksik tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının
    temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.