Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/6140 Esas 2009/7290 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/6140 Esas 2009/7290 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/6140 Esas 2009/7290 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/6140

KARAR NO : 2009/7290

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2009/6140 E.  ,  2009/7290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BALIKESİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/03/2009
    NUMARASI : 2008/360-2009/79

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden malik olduğu üzerinde 3 katlı bina bulunan 2 parsel sayılı taşınmazı, damadının kız kardeşi olan davalıya nakte ihtiyaçları nedeniyle kredi kullanabilmeleri için teminat olarak, satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, satış iradesi olmadığını, ancak davalının taşınmazı iade etmeyerek satılığa çıkardığını ileri sürerek, tapunun iptal ve tescilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava,  tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 3682 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından 30.12.2005 tarihli akitle 34.000.-YTL bedelle davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, çekişmeli taşınmazı damadının kız kardeşi ve iş ortağı olan davalıya kredi kullanabilmeleri için teminat olarak bedelsiz devrettiğini, taşınmazın iade edilmediğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
    İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriği itibariyle olayda inançlı işlem iddiasına dayanıldığı kuşkusuzdur.
    Öte yandan, inançlı işleme dayalı iddiaların 5.2.1947 tarih 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille kanıtlanması gerektiği de açıktır.
    Ancak, yemin deliline dayanılması halinde, yeminin HUMK."nun 337 ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal ve davayı sonuçlandırıcı kesin bir delil ve davayı ispat vasıtası olduğu gözetilerek bu hakkın kullandırılması gerekir.
    Mahkemece, davacı iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle, dava reddedilmişse de, davacı yemin deliline de dayandığı halde bu hak kullandırılmış değildir.
    Hal böyle olunca, davacı tarafa yemin önerme olanağının tanınması ve ondan sonra sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken, bu husus  gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  22.6.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.