Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3675 Esas 2009/7313 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3675 Esas 2009/7313 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3675 Esas 2009/7313 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/3675

KARAR NO : 2009/7313

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2009/3675 E.  ,  2009/7313 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/12/2008
    NUMARASI : 2007/6-2008/286

    Taraflar arasında görülen davada;                                                                                    
     Davacı,  miras bırakanı B.  A. İn ½ ‘sine sahip olduğu 1225 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 5 nolu meskeni diğer ½ payın maliki olan eşi M. A. İle birlikte mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya temlik ettiklerini, murisin tasarruflarının iptali ve tenkisi amacıyla davalı aleyhine açılan dava sırasında dava konusu akdin ortaya çıktığını, davalının bakım borcunu yerine getirmediğini, murisin son zamanlarında akıl sağlığının da yerinde olmadığını ileri sürüp, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ve tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkis iptal-tescil ve tenkis konusunda aksi karar verilmesi halinde 28.6.2003 tarihinden sonra ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile bağdaşmayan vesayet ve tereke dosyasından davalı tarafından tahsil edilen para ve mevcutların davalıdan tahsili ile miras payı oranında kendisine intikalini olmazsa, tenkis istemiş, yargılama sırasında tenkis isteğinden vazgeçmiştir.
    Davalı, bakım sözleşmesine göre, edimlerini yerine getirdiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın, davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar  verilmiştir.                    
    Karar,   davacı vekili   tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.6.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ..ile  geldi davetiye tebliğe rağmen temyiz edilenler vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis ile davalı tarafından miras bırakının mevduatından çekilen paranın davacının payı oranında tahsili isteğine ilişkin olup, yargılama sırasında tenkis isteğinden vazgeçmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan Baha ile eşi vesayet altındaki M..in çekişme konusu taşınmazdaki ½ ‘şer paylarını 8.6.1979 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile davalı S.’e temlik ettikleri anlaşılmaktadır.

    Davacının, miras bırakan B.nın davalıya yapmış olduğu pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğuna ilişkin iddiasının sübut bulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Gerçekten de, davalı S.’in halen sağ olan annesi M.  ile murisi babası B.’nın sağlığında onlara yapmış olduğu masraflar konusunda İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan 2004/453 E. 2005/108 K. Sayılı vesayet davaları sırasındaki harcamaların tahsilini istemiş ve istek kabul edilmek suretiyle 69.855.44.-YTL’nin hüküm altına alınıp M.  ve B.’dan alınarak davalıya verilmesine karar  verilmiş ve buna dair kararın kesinleşmiş olup paranın da Selim tarafından tahsil edildiği dosya kapsamıyla bellidir.
    Çekişme konusu taşınmazdaki pay temliklerinin davalıya ölünceye kadar bakım akdi ile devredildiği kayden sabittir. O halde, S. ’in B. Ve Münevver’e bu akit gereğince bakma mecburiyetinde bulunduğu ve bunun için masraflar yapması gerekeceği gözetildiğinde yapılan yardımların bakım akdi kapsamında değerlendirilmesi ve kabul edilmesi gerekir.
    Oysa, davalı S. ’in bakım akdini gizleyerek sarf ettiği masrafları dava etmesi ve bununla ilgili hüküm elde ederek paralarını tahsil etmesi Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde öngörülen objektif  iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. Bir başka ifade ile esasen yükümlü olduğu bakma borcunu miras bırakan Baha ile kısıtlı Münevver’in durumundan istifade ederek paraya tahvil edip parayı tahsil etmesi doğru değildir. Öyle ise, tahsil edilen 69.855.44.-YTL’nin yarısının B.’ya ait olduğu gözetildiğinde ve B. Nın da ölümü sebebiyle eşi M. in ¼  oranında miras payı dışındaki ¾ nispetindeki tahsil edilen paranın yarısının davacıya ait olacağı ve haksız iktisap ve sebepsiz zenginleşmeye istinaden davacının miras payı oranında parayı isteyebileceği açıktır.
    Buna göre, davalının miras bırakana baktığı alacak davasında olgu olarak saptandığına göre yapılan taşınmaz temlikinin ivazlı olduğu gözetilerek, mahkemece tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar  verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Hal böyle olunca, miras bırakan Baha hissesine tekabül eden davalı tarafından tahsil edildiği saptanan meblağın davacının miras payı oranında davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek isteğin reddine karar  verilmiş olması isabetsizdir.
    Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün, HUMK.’nun 428. maddesi gereğince açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edenden 23.6.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.