"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Germencik Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :09.07.2013
NUMARASI :Esas no:2010/205 Karar no:2013/483
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı ile davalılardan Tülay, İncirliova Asliye Hukuk (Aile) mahkemesinin 17.02.2009 tarihinde kesinleşen ilamı ile Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi uyarınca protokol doğrultusunda boşanmışlardır. Boşanma kararına esas teşkil eden bu protokolde, Tülay adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın 3.000,00 TL bedelle davacı Veyis"e satılacağı ve Tülay’ın bu devir karşılığı 20.07.2009 tarihli 3.000,00 TL bedelli bono aldığı belirtilmiştir. Bu bononun bedelinin davacı tarafından davalı Tülay"a 30.07.2009 tarihinde ödendiği, ancak davalı Tülay"ın protokol gereğince bu taşınmazı tapuda davacıya devretmeyip 12.06.2010 tarihinde davalı Metin"e sattığı anlaşılmaktadır. Davacı ise, davalıların kötüniyetli olduklarını, muvazalı olarak satış işleminin gerçekleştirildiğini belirterek taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde 15.000,00 TL bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda davalı Metin"in satışa ilişkin kazanımı iyiniyetli ise korunur (TMK.md.1023). Kanunun iyiniyete hukuki sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyiniyetin varlığıdır. İyiniyetin varlığı asıl olduğuna göre, taşınmazı satın alanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü bunu iddia edene düşer (TMK.md.6). Toplanan delillerden dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde bu duruma ilişkin bir şerh bulunmadığı, davalı Metin"in davacı ve davalı Tülay arasında yapılan protokolden haberdar olduğunun ispat edilemediği, taşınmazın duvarında taşınmazın satımından önce mi sonra mı konulduğu bilinmeyen “bu yer V.. T..’ye aittir dikkat” şeklindeki yazının bulunmasının da davalı Metin"in kötüniyetli olarak davrandığını göstermeyeceği anlaşılmakla, davalı Metin"in kötüniyetli olduğu hususu davacı tarafça kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temviz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 21.04.2014 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlem kesin hükümsüz olduğundan karar sonuç itibarıyla doğrudur.
İşin müzakeresinden ve kararın oluşumundan sonra üyelerden "ın, 28.04.2014 günü ölümü sebebiyle kararı imzalaması mümkün olmamıştır (HMK.md.299). 6.5.2014