"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KIRŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/05/2011
NUMARASI : 2010/237-2011/321
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı Hazine, kadastro çalışmaları esnasında çekişmeli taşınmazın harman yeri niteliği ile 1359 ada 3 parsel sayılı taşınmaz olarak davalı belediye adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra imar uygulamasına tabi tutularak 3524 ada 3 ve 4 parsel, 4379 ada 1, 2 ve 3 parsel ile 4380 ada 1 ve 6 sayılı imar parselleri oluşturularak yine davalı belediye adına tescil edildiğini ileri sürerek, davalı belediye adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. fıkrasından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği gibi; 3402 sayılı Yasanın 16/B maddesi hükmünce, harman yerleri sınırlandırılarak ve parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Anılan yazım tescil mahiyetinde değildir, ve harman yerleri ayrık durumlar hariç özel mülkiyete konu edilemezler.
Öte yandan, bu gibi taşınmazlar yönünden 3402 sayılı Kanunun 12. maddenin 3. fıkrası hükmünün uygulanmasına imkan sağlayan 5841 sayılı Yasa da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
O halde, işin esasının incelenmesi, imar mevzuatının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.