Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 2. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26271 Esas 2013/6146 Karar Sayılı İlamı

Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26271 Esas 2013/6146 Karar Sayılı İlamı

Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26271 Esas 2013/6146 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 2. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2011/26271

KARAR NO : 2013/6146

KARAR TARİHİ : 26.03.2013

2. Ceza Dairesi         2011/26271 E.  ,  2013/6146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    I-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    1-Sanık müdafiinin hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının, hükmün gerekçesine yönelik olmadığı ve beraat hükmünü de temyizde hukuki yararı bulunmadığından,
    2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin, sanığın şahsi haklarına ilişkin olması nedeniyle, O yer Cumhuriyet Savcısının bu gerekçe ile sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından,
    Sanık müdafiinin ve 0 yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteklerinin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    II-Sanık ... Mengüloğlu hakkında verilen hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece,öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
    Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde,hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım,aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda mağdurların bir tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararlarının da belirlenemediği, sanığın kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “5271 sayılı CMK 231. maddesindeki Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması hükmü sanığın sabıkasız oluşu ve mahkemece sanığın tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmasına rağmen yapılan yargılama sırasında polis memurlarının beyanlarından; sanığın, mağdur sanıkların zararlarını gidermediği anlaşıldığından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmü uygulanmayarak” biçimindeki, yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3-5237 Sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrasına göre, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrası (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 26/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Etiketler: