Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/1892 Esas 2010/2690 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/1892 Esas 2010/2690 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/1892 Esas 2010/2690 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2010/1892

KARAR NO : 2010/2690

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2010/1892 E.  ,  2010/2690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/11/2009
    NUMARASI : 2009/41-2009/193

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu 79 ada 6 parsel sayılı taşınmazı davalının bahçe ve ikametgah olarak kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine, muhtesatın yıkımına ve 6.000,00 YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, dava konusu taşınmaza müdahalesi olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının bir müdahalesi olmadığı  gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi . .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,  davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 6 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Davacı idare, maliki bulunduğu çekişme konusu taşınmazı davalının ev ve bahçe yapmak suretiyle yaklaşık 159. m2. sini tasarruf ettiği iddiasıyla eldeki davayı açmıştır.
    Ne var ki, mahkemece taraf delilleri toplanıp mahallinde teknik bilirkişiler marifetiyle uygulama yapılmaksızın ve  ayrıca HUMK"nun 259.  maddesi  hükmü   gözardı   edilerek  mahkemede  dinlenilen  davalı tanığı beyanına itibarla hüküm tesis edildiği görülmektedir.Esasen,  bu  nitelikteki  bir  davanın  492  sayılı  Harçlar  Yasasına  bağlı   I  sayılı   tarifenin  yargı harçları  başlığı  taşıyan  kısmında  konusu  belli bir değerle  ilgili  bulunan  davalarda  esas  hakkında  karar  verilmesi  halinde  hüküm  altına  alınması  gereken   harcın  matrahının  keşfen belirlenen  değer  olacağı  öngörülmüş, 30. ve 32. maddesi  hükmünde de keşfen  belirlenecek değere  göre  harç  ikmali  sağlanmadan sonraki   işlemlere  devam  edilemeyeceği öngörülmüştür. Bu   düzenlemelerden  de   anlaşılacağı  üzere  niteliği  belirtilen  davalarda  taraflar  arasındaki  çekişmenin  çözüme  kavuşturulabilmesi  için  keşif zorunludur.                                                          
    Öyleyse, yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca; yerinde uzman bilirkişiler marifetiyle uygulama yapılarak çekişme konusu taşınmazda davalının kullanımında olduğu ileri sürülen muhtesatın fiilen nerede olduğu, kimin kullanımında bulunduğunun belirlenmesi, davacı idareye ait taşınmaz kapsamında kalıp kalmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması, hasıl olacak sonuca göre davacı talepleri yönünden bir hüküm kurulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle, HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan  peşin  harcın temliz edene  geri  verilmesine, 11.3.2010 tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.