"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2009
NUMARASI : 2009/41-2009/193
Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu 79 ada 6 parsel sayılı taşınmazı davalının bahçe ve ikametgah olarak kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine, muhtesatın yıkımına ve 6.000,00 YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmaza müdahalesi olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının bir müdahalesi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi . .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 6 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı idare, maliki bulunduğu çekişme konusu taşınmazı davalının ev ve bahçe yapmak suretiyle yaklaşık 159. m2. sini tasarruf ettiği iddiasıyla eldeki davayı açmıştır.
Ne var ki, mahkemece taraf delilleri toplanıp mahallinde teknik bilirkişiler marifetiyle uygulama yapılmaksızın ve ayrıca HUMK"nun 259. maddesi hükmü gözardı edilerek mahkemede dinlenilen davalı tanığı beyanına itibarla hüküm tesis edildiği görülmektedir.Esasen, bu nitelikteki bir davanın 492 sayılı Harçlar Yasasına bağlı I sayılı tarifenin yargı harçları başlığı taşıyan kısmında konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınması gereken harcın matrahının keşfen belirlenen değer olacağı öngörülmüş, 30. ve 32. maddesi hükmünde de keşfen belirlenecek değere göre harç ikmali sağlanmadan sonraki işlemlere devam edilemeyeceği öngörülmüştür. Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere niteliği belirtilen davalarda taraflar arasındaki çekişmenin çözüme kavuşturulabilmesi için keşif zorunludur.
Öyleyse, yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca; yerinde uzman bilirkişiler marifetiyle uygulama yapılarak çekişme konusu taşınmazda davalının kullanımında olduğu ileri sürülen muhtesatın fiilen nerede olduğu, kimin kullanımında bulunduğunun belirlenmesi, davacı idareye ait taşınmaz kapsamında kalıp kalmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması, hasıl olacak sonuca göre davacı talepleri yönünden bir hüküm kurulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle, HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temliz edene geri verilmesine, 11.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.