Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9007 Esas 2010/10363 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9007 Esas 2010/10363 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9007 Esas 2010/10363 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2010/9007

KARAR NO : 2010/10363

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2010/9007 E.  ,  2010/10363 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 04/02/2010
    NUMARASI : 2008/470-2010/13

    Taraflar arasında görülen davada; 
    Davacı, 1985 yılından beri kayden maliki olduğu 315 parsel sayılı  taşınmaza, komşu parsel maliki olan davalının haksız  müdahale ettiğini  ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile şimdilik 500.-TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan  tahsili isteğinde  bulunmuştur.  
    Davalı, çekişme konusu taşınmaza komşu taşınmazın kayden maliki olduğunu ve taşınmazı satın aldığı 1993 yılından beri aldığı sınırlar itibariyle kullandığını, elatmasının sözkonusu olmadığını  belirterek davanın Reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının kayden maliki olduğu çaplı taşınmaza, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığının keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, davalının tecavüzlü kısmı  kendisine ait olduğu düşüncesi ile kullandığı gerekçesi ile ecrimisil talebinin  reddine  karar  verilmiştir.
    Karar, davalı ve davacı  vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.                                          Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; kayden davacıya ait çaplı taşınmazı davalının 1985 tarihinden, dava tarihine kadar tasarruf ettiği gözetildiğinde, taraflar arasında Borçlar Kanununun 299. maddesinde öngörüldüğü şekilde şifahi ariyet akdi yapıldığı, bir başka ifadeyle uzun süre kullanımına ses çıkartılmamasının muvafakata dayalı olduğu kabul edilerek elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, dava tarihinden önce davalı ikaz ve kendisine ihtarname tebliğ edilerek temerrüde düşürülmediğine göre Borçlar Kanununun 304.maddesi hükmü uyarınca dilediği vakit taşınmazı geri isteyebilme hakkına haiz olup, dava ile muvafakatı geri aldığı (akdi feshettiği) gözetildiğinde ecrimisil isteğinin de reddine karar verilmiş olmasında  bir  isabetsizlik yoktur. O halde, tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
    Ancak; dava dilekçesinde belirtilen ve harcı ikmal edilen değer gözetilmek suretiyle, avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken, keşfen belirlenen, ancak yargılama sırasında harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden fazla ücreti vekaletinin hüküm altına alınması isabetsiz olduğu gibi, kabul tarzı itibarı ile dilekçede istenilen ecrimisil gözetilmeden harcı ikmal edilmeyen bilirkişinin belirlediği ecrimisil değeri üzerinden avukatlık ücretinin hüküm altına alınması da doğru değildir.
    Tarafların, bu yöne ilişkin  temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  13.10.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.