"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakıldığının anlaşılmasına göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/1-e maddesi uyarınca davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağı olan bütün vakıaları sıra numarası altında ve açık özetleriyle birlikte, davalı da aynı Kanunun 129/1-d maddesi gereğince savunmasının dayanağı olan bütün vakıaları sıra numarası altında ve açık özetleriyle birlikte cevap dilekçesinde göstermek zorundadırlar. Bunlar, dava ve cevap dilekçelerindeki talep sonucunun dayanağı olan ve bu talep sonucunu haklı göstermeye yarayan vakıalardır. Ön inceleme aşaması tamamlanıncaya kadar usulüne uygun biçimde bildirilen vakıaların doğru olduğu yargılama sırasında ispat edilerse, tarafların talep sonuçları da bu duruma göre kabul veya reddedilecektir. Kanunda öngörülmüş istisnalar dışında, hakim, iki tarafın birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz (HMK m.25/1). O halde, mahkemece ancak tarafların usule uygun şekilde verilen dilekçelerinde dayandıkları vakıalar hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmektedir.
Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı erkeğe yüklenen aile birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmeme ve eşine şiddet uygulama vakıalarına davalı kadın dayanmadığından bu vakıalar erkeğe kusur olarak yüklenemez. Davacı erkeğin başkaca bir kusurlu davranışı da ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadın tamamen kusurludur. Davalı kadının kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu gibi, davacı erkeğin boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. Davacı erkek yararına TMK 174/1-2. madde koşulları oluşmuştur. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenle, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi .05.07.2021 (Pzt.)