Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/11918 Esas 2010/13521 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/11918 Esas 2010/13521 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/11918 Esas 2010/13521 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2010/11918

KARAR NO : 2010/13521

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2010/11918 E.  ,  2010/13521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: AKÇAABAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 07/04/2010
    NUMARASI : 2007/118-2010/107

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalının kayden maliki bulunduğu 138 ada 29 parsel sayılı taşınmazından yol geçirmek suretiyle müdahale ettiğini,evinin duvarlarına zarar verdiğini, 100 kadar meyva ağacını yok ettiğini, hafriyattan çıkan taşları bahçesine döktüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu yolun Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından açıldığını, davalının davacının arazisinden geçen yolu kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacının maliki olduğunu ileri sürdüğü 138 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 12.05.2003 tarihinde yapıldığı, kadastro tespitine itiraz üzerine açılan davanın Kadastro Mahkemesinde 2003/120 esas sayılı dosya ile derdest olduğu, kadastro tespitinin kesinleşmemesi nedeniyle Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından tapu kayıtlarının gönderilemediği dosya içerisindeki cevabi yazılardan anlaşılmaktadır. Eldeki davanın ise kadastro tespitinden sonra 01.05.2007 tarihinde açıldığı görülmektedir.
    Bu durumda Kadastro Mahkemesinde açılan ve derdest bulunan dava sonunda taşınmazın mülkiyetinin aidiyetine dair kurulacak hükmün eldeki davayı etkileyeceği gözetilerek bu dava için  bekletici sorun kabul edilmesi ve sonucuna göre tarafların iddia ve savunmaları da değerlendirilmek suretiyle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince  BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   16.12.2010  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.