Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/12102 Esas 2009/1129 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/12102 Esas 2009/1129 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/12102 Esas 2009/1129 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2008/12102

KARAR NO : 2009/1129

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2008/12102 E.  ,  2009/1129 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/04/2007
    NUMARASI : 2005/101-2007/106

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar miras bırakanları Ş.Ü.’ün maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna danışıklı açılan davayı kabul etmek suretiyle muvazaalı temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı, iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın temlikine ilişkin işlemin muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .
                                            -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan Ş.Ü.’ün davalıya yapmış olduğu tüm temliklerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ileri sürülerek açılan davanın subut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Ancak, davacı H.ın yargılama aşamasında 19.9.2006 tarihinde öldüğü ve eksiğin tamamlatılması suretiyle getirtilen verasete esas nüfus aile kayıt tablosundan davaya dahil edilen .ve Bi.dışında B. ve N. adlarında iki mirasçının daha bulunduğu görülmektedir.
    Davada yer alan mirasçılar dışındaki B. ve N.’e de usulüne uygun olarak tebligat yapılması, taraf teşkilin sağlanması ondan sonra işin esasına girilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesinin doğru olduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca, dava dışı H.mirasçıları B.ve N.’e usulü dairesinde tebligat yapılması , davaya katılımların sağlanması ve  bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  29.1.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    .