Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/78 Esas 2009/1154 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/78 Esas 2009/1154 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/78 Esas 2009/1154 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/78

KARAR NO : 2009/1154

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2009/78 E.  ,  2009/1154 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AYAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/10/2007
    NUMARASI : 2007/37-2007/181

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacılar, paydaşı bulundukları 698 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından bina yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı, davacıların miras bırakanın muvafakatı ile taşınmaza bina yaptığını bildirip, birleşen dava ile temliken tescil istemiştir.
    Dahili davalılar, çekişmeli 698 parsel sayılı taşınmazda  paydaş olduklarını, davalının muvafakatları olmaksızın bina yaptığını belirtmişlerdir.
    Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                  -KARAR-
     Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava temliken tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım isteği ile birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların kayden dahili davalılar ile birlikte çekişmeli 698 parsel sayılı taşınmazda malik bulundukları, davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın anılan taşınmaza bina yapmak suretiyle müdahale ettiği, temliken tescil koşullarının da  oluşmadığı anlaşılmaktadır.
    Öyle ise, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesinde ve temliken tescil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Davacıların öteki, davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, mahkemece taşınmaz üzerindeki muhtesatın yıkımının aşırı zarar doğuracağından söz edilerek, bu isteğin reddedildiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere; Medeni Kanunun 722/2 maddesinde “…sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi gideri yaptırana ait olmak üzere bunları sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki,  yasada “yıkımda aşırı zarar kavramı” tanımlanmış değildir.
    Bunun yanı sıra anılan kavram yönünden gerek öğretide gerekse yargısal uygulamada görüş birliği yoktur. Ancak, Medeni Kanunun 722/2.maddesinin uygulanmasında  meydana getirilen binanın korunması hususundaki genel yararın göz ardı edilemeyeceği kuşkusuzdur. Ne varki, binanın davacı arsa sahibi yönünden de (subjektif olarak) değerlendirilmesi ve hak (yarar) dengesi kurulmak suretiyle adilane bir sonuca gidilmesi gerekSomut olayda, dosyada mevcut belirlemelere göre yıkımı istenilen muhtesatın ahşap yığma vasfında olduğu istenildiği takdirde kolayca sökülüp yıkılabilir nitelikte bulunduğu, bu durumda yıkımın da fahiş zarar doğurmayacağı tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca, davacıların yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu isteğin reddedilmesi doğru değildir.
    Davacıların, temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.02.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.