Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/12114 Esas 2009/1717 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/12114 Esas 2009/1717 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/12114 Esas 2009/1717 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2008/12114

KARAR NO : 2009/1717

KARAR TARİHİ :

1. Hukuk Dairesi         2008/12114 E.  ,  2009/1717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SULTANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/07/2008
    NUMARASI : 2003/1170-2008/588

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 1415 parsel sayılı taşınmazda payına isabet eden bölümde yaptırdığı binanın iki dairesini davalıların hiçbir ayni ya da şahsi hakka dayanmaksızın  2002 yılı başından itibaren işgal ettiklerini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.
    Davalı Y. ile müdahil davalı M., davacının tapu sahibi olmadığı dönemde zilyetliğinde bulundurduğu ruhsatsız daireleri 3.şahsa satıp teslim ettiğini, kendilerinin dava dışı 3.kişiden satın aldıklarını, davalı A.ın, M."nın kiracısı olduğunu, her iki dairenin de fiili zilyetlik hükümleri gereğince satılıp el değiştirdiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlar, davalı A.yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız iktisap kurallarına uygun olarak  çözümlenmesi gerektiği, davalılara yapılan satışların geçerli olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                           -KARAR-
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1415 parsel sayılı 113.0416 m2 yüzölçümlü "arazi" vasıflı taşınmazda davacının 4/18600, davalılar yanında davaya katılmak isteyen fer"i müdahil Mustafa Acar"ın ise 39/148800 oranda paydaş oldukları, taşınmazda paydaşları bağlayan fiili kullanım biçimi ve özel parselasyon planının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Davalılar A. A.ve Y.S."in fer"i müdahil M.nın hakkına dayanarak taşınmazı tasarruf ettikleri savunulmuştur.
    Gerçekten de, davalılar Y.ve A.ın taşınmazda kayıttan veya sözleşmeden kaynaklanan bir haklarının olmadığı sabittir. Öte yandan, taşınmazın tamamı veya bir bölümünün kayıtla ilgisi bulunmayan 3.kişiye tasarruf ettirilmesi pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmasına bağlıdır. Olayda, bu koşul da gerçekleşmemiştir.
    O halde, davanın kabulüne karar  verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  11.2.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.